Derleme

Türkiye’de At, Eşek ve Katırlarda Saptanan Parazitler

10.4274/tpd.galenos.2020.7193

  • Veli Yılgör Çırak
  • Ahmet Onur Girişgin

Gönderim Tarihi: 12.10.2020 Kabul Tarihi: 03.11.2020 Turkiye Parazitol Derg 2021;45(1):56-75 PMID: 33685070

Tek tırnaklı hayvanlarda protozoon, helmint ve artropod kökenli çok sayıda parazit bulunmaktadır. Türkiye’de bu parazitleri saptamaya yönelik çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Bu derlemede, Türkiye’de tek tırnaklılar sınıfındaki at, eşek ve katırlarda bugüne kadar bildirilmiş parazitler bir arada sunulmuştur. Bildirilen toplam helmint sayısı atlarda 62, eşeklerde 52 ve katırlarda ise 21’dir. Protozon olarak atlarda 13, eşeklerde 13 ve katırlarda 3; artropodlar olarak ise atlarda 40, eşeklerde 23 ve katırlarda 6 tür parazit bulunmuştur. Son yıllarda moleküler tanı yöntemlerinin gelişmesi ve çeşitlenmesi ile, ülkemizde tek tırnaklılarda yürütülen özellikle protozoolojik çalışmalarda da bu yöntemler uygulanmıştır. Klasik tanı yöntemleri ile teşhisleri zor olan veya mümkün olmayan bazı protozoonların bu yöntemle nükleik asit düzeyinde teşhisleri yapılabilmiştir. Türkiye’de tek tırnaklı hayvan sayıları özellikle son çeyrek yüzyılda sürekli azalma eğiliminde olup, buna karşılık sportif atçılık ve yetiştiriciliği ise önem kazanmaya ve artmaya devam etmektedir. Bu derlemede, ülkemizdeki tek tırnaklı popülasyonun sağlığının korunmasında; paraziter enfeksiyonların/enfestasyonların potansiyel zararlarını önlemek/azaltmak için başta hayvan sahipleri ve veteriner hekimlerin bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine yönelik geçmişten bugüne kadar yapılmış akademik çalışmalar özetlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: At, eşek, katır, parazit, Türkiye

GİRİŞ

Tek tırnaklı hayvanlar, Türkiye’de tarih boyunca hayvancılığın önemli ögelerinden birini oluşturmuştur. Bu hayvanlar ağırlıklı olarak zirai, ulaşım, askeri ve sportif amaçlarla yetiştirilmişlerdir. Günümüzde de hala bu amaçlara yönelik kullanılmalarına rağmen son yıllarda özellikle tarım ve ulaşımdaki teknolojik gelişmelerden dolayı tek tırnaklı sayılarında ciddi azalmalar olmuştur. Türkiye’de at, eşek ve katır sayıları son on yıl içerisinde sırasıyla %39, %46 ve %43 oranında azalarak, 2019 yılında 102,467, 126,912 ve 29,452 olarak kaydedilmiştir (1). Bu süreçte eşek ve katırların kullanım amaçları çok fazla değişmezken, atlar için özellikle sportif atçılık ve yetiştiriciliği (damızlık, yarış, binicilik, gösteri vb.) önem kazanmaya ve artmaya başlamıştır. Örneğin; resmi olmayan verilere göre at popülasyonunun yaklaşık üçte birini bu grup atlar oluşturmaktadır. Dolayısıyla son yıllarda özellikle bu tip atlara yönelik bakım, besleme, yetiştirme ve veteriner sağlık hizmetleri alanlarında önemli gelişmeler olmuştur (özel at çiftliklerinin artması, at besleme ve sağlığı ile ilgili sektörün gelişmesi, sadece atlara yönelik veteriner kliniklerinin açılması, gibi).

Tek tırnaklıların sağlığını tehdit eden çok farklı hastalıklar arasında enfeksiyöz etkenler tarafından meydana getirilenler önemli bir yer tutmaktadır. Yılmaz ve Wilson (2), Türkiye’de tek tırnaklılarda görülen bazı önemli bakteriyel, viral, paraziter etkenler (ve hastalıklar) hakkında bilgi vermişlerdir. Ancak paraziter açıdan bakıldığında hazırladıkları bu derlemenin hem tüm parazitleri kapsamadığı, hem de sunulan verilerin bu alanda yayınlanmış makalelerin sadece bir kısmından alındığı görülmektedir. Bu konudaki en kapsamlı çalışma, Gürler ve ark. (3) tarafından 2010 yılında tek tırnaklı helmintlerine yönelik yapılan derlemedir. Tek tırnaklılarda şimdiye kadar saptanan protozoon ve artropodların bildirildiği bir çalışma ise bulunmamaktadır. Dolayısıyla hazırlanan bu makale, Türkiye’de at, eşek ve katırda kaydedilen parazitlerin bir arada sunulduğu ilk çalışmadır.

Verilerin Sunum Şekli

Tek tırnaklılarda bildirilen parazitler, helmint, protozoon ve artropod şeklinde ayrı tablolar halinde kategorize edilmiştir. Makalelerde belirtilmiş olmalarına bağlı olarak, hayvan türü, il veya bölge, araştırmanın yapıldığı yıl(lar), konak ırkı ve kullanım amacı, muayene edilen hayvan sayısı ve enfeksiyon/enfestasyon oranları, kullanılan materyal-metodoloji ve tanı parametreleri hakkında her parazit için ayrı ayrı bilgilere yer verilmiştir. Bazı araştırmalarda (örneğin; bir kısım protozoolojik yayınlarda) birden fazla ilden toplanan numuneler, il bazında değil toplu olarak sunulduğu için bu tür çalışma sonuçları tek tek il bazında değil toplam sonuç olarak gösterilmiştir. Kullanım amacı olarak atlar temelde “sportif” ve “iş gücü” şeklinde sınıflandırılmıştır. “İş gücü” olarak köylerde halk elinde bulunan; tarım ve ulaşım gibi amaçlara yönelik bakılan hayvanlar kast edilmektedir. Eşek ve katırlar için araştırmaların çoğunda kullanım amacına yönelik somut bir bilgi verilmemesine rağmen, bu hayvanların ağırlıklı olarak “iş gücü” kategorisine girdiği kabul edilebilir. Saptanan parazit ile ilgili prevalans oranı verilmeyen araştırmalarda, ilgili parazit pozitif olgu (+) şeklinde sunulmuştur. Yine enfeksiyon/enfestasyon oranları, tablo görünürlüğünü ve anlaşılırlığını sadeleştirmek için tam sayılara yuvarlanarak verilmiştir. Helmintlere yönelik yapılan taramada, ülkemizde 2010 yılına kadarki araştırma sonuçlarının, Gürler ve ark. (3) tarafından yapılan derlemede yer almasından dolayı, veri tekrarı olmaması açısından sadece 2010 yılından sonra yapılan helmintolojik bildirimler dikkate alınmıştır.

Verilerin Analizi ve Değerlendirme

Türkiye’de tek tırnaklılarda saptanan helmintler Tablo 1’de, protozoonlar Tablo 2’de, artropodlar ise Tablo 3’te görülmektedir. Daha önce bildirilmeyen helmintler olarak, eşeklerde Echinococcus equinus, katırlarda Anoplocephala magna, Paranoplocephala mamillana, E. equinus, Setaria equina, Teladorsagia davtiani bulunmaktadır. Atlarda ise dışkı bakısında yine daha önce saptanmayan Hymenolepid tip yumurta gözlenmiştir. Böylece 2010 yılına kadar bildirilenlerle beraber toplam helmint sayıları atlarda 62, eşeklerde 52, katırlarda ise 21 olmuştur. Protozonlar yönünden incelendiğinde atlarda 13, eşeklerde 13 ve katırlarda 3; artropodlar olarak ise atlarda 40, eşeklerde 23 ve katırlarda 6 tür parazit bulunmuştur.

Türkiye’de tek tırnaklılarda günümüze kadar yapılan paraziter araştırmalara bakıldığında helmint ve protozoonlara yönelik çalışmaların birbirine yakın olduğu ancak artropodlarla ilgili araştırmaların daha az sayıda olduğu görülmektedir. Hayvan türleri arasında bir karşılaştırma yapıldığında ise en fazla çalışmanın sırasıyla at, eşek ve katırda yapıldığı görülmüştür. Eşek ve katırlarda yapılan çalışmaların ağırlıklı olarak helmintlerle (35 adet) ilgili olduğu, bu hayvanlarda protozoon (19 adet) ve artropodlara (13 adet) yönelik araştırma sayısının ise daha az olduğu dikkat çekmektedir. Yine spor atlarında yürütülen paraziter çalışmaların sayılarının genelde düşük olduğu, ancak 2000’li yıllardan itibaren artış kaydettiği gözlenmektedir.

Helmintolojik araştırmalarda metodoloji olarak en fazla dışkı muayene yöntemleri uygulanmış, son yıllarda ise moleküler genotip çalışmalarının da yapılmasıyla helmint tanı yöntemlerinin çeşitlendiği görülmektedir. En sık bildirilen helmintler Strongylidae ailesinde yer alan cins/türler olmuş, enfeksiyon oranları da %1-100 arasında değişmiştir. Protozoonlar yönünden yapılan araştırmalarda en sık kullanılan metot kan muyenesi olmuş (boyanmış kan frotisi, değişik serolojik yöntemler), son yıllarda ise moleküler biyolojik yöntemlerle parazit DNA’sına yönelik teşhisler ağırlık kazanmaya başlamıştır. En sık bildirilen protozoonlar Piroplasmidae ailesinde yer alan türler (özellikle Theileria equi) olmuş, enfeksiyon oranları da %1-100 arasında değişmiştir. Artropodolojik araştırmalarda ise en sık uygulanan metot deri muayenesi olmuş, daha sonra ise nekroskopik muayenede sinek larvaları tespit edilmiştir. En sık bildirilen artropodlar Gasterophilus cinsi sinek larvaları olmuş, enfestasyon oranları da %0,08 ile 83 arasında değişmiştir.

Hazırlanan bu derleme, tek tırnaklı hayvanlarda genelde “paraziter” bir yaşam sürdüğü kabul edilen cins/türleri kapsamaktadır. Bunların dışında kalan ve Türkiye’de tek tırnaklılarda saptanan (4) örneğin kommensal yaşam özelliğine sahip bazı siliyatlara (Protozoa; kök altı: Ciliophora), konumuz dışı kaldığı için burada yer verilmemiştir. Saptanan parazitlerle ilgili bildirimlerin çoğunun subklinik enfeksiyon/enfestasyon şeklinde olduğu, klinik belirtilerle seyreden olgu bildirimlerinin ise az sayıda ve özellikle protozoon ve artropod kökenli enfeksiyonlar olduğu göze çarpmaktadır (5-8). Bu bağlamda en sık bildirilen helmint enfeksiyonu olan Strongylidae enfeksiyonları da subklinik olarak tespit edilmiş, bu familyada yer alan Strongylus vulgaris türüne ait larvaların neden olduğu ve sancı, topallık gibi klinik belirtilerle seyreden hastalık tablosu (“kızıl kurt sancısı”) ise özellikle son yarım yüzyıllık süreçte hiç rapor edilmemiştir. Bu durum, özellikle son yıllarda veteriner hekimlik kullanımına sunulan modern antelmentiklerin kolay ulaşılabilir ve kullanılabilir olmasıyla ve bu türün gelişiminin özellikle prepatent periyodda bu antelmentiklerle (ivermektin, moksidektin vb.) engellenmesiyle açıklanabilir (9). Yine bu ailede yer alan Cyathostominae familya altındaki çok sayıda türün larvalarının neden olduğu “larval cyathostominose” tablosu, akut olarak ortaya çıkan ishal, subkütan ödemler ve aşırı kilo kaybı gibi klinik belirtilerle seyreder. Özellikle antelmentik direncinin görüldüğü ülke/çiftliklerde gözlenen bu olgular (10), ülkemizde hiç bildirilmemiştir. Bu konuda, olası olguların saptanabilmesi ve yanlış teşhis konmaması adına özellikle spor atı yetiştiriciliği yapılan ve düzenli antelmentik kullanılan çiftliklerin sahiplerine ve sorumlu veteriner hekimlerine bilgilendirilme yapılmalıdır.

Helmintlerin teşhisinde konvansiyonel dışkı bakı yöntemleri (flotasyon, sedimentasyon, Baermann-Wetzel gibi) kolay ve ucuz uygulanabilir metotlar olmalarından dolayı hala yaygın olarak kullanılmaktadırlar. Ancak bu yöntemlerle bazı parazitlerin tür düzeyinde teşhisleri oldukça zordur. Örneğin dışkıdan hazırlanan larva kültürlerinden elde edilen strongylid larvaların rutin ışık mikroskobisi ile tür teşhisleri Strongylus cinsinde yer alan türler için yapılabilirken, diğer türlerin tür düzeyinde teşhisleri, morfolojik özelliklerinin birbirine geçişkenli olmalarından dolayı mümkün olmamaktadır. Bu sorunu aşmaya yönelik yapılan bir araştırmada, strongylid larvalar “üç farklı larva tipi” altında gruplandırılabilmişler ancak bu yöntem de tür düzeyinde spesifik teşhise müsaade etmemiştir (11). Diğer taraftan, bazı parazit bildirimlerinin taksonomik açıdan uluslararası kabul edilen yeni normlara dikkat edilmeden yapıldığı görülmektedir. Örneğin; Trichonema cins adlandırması, konunun kabul görmüş uzmanları tarafından yapılan son nomenklatür çalışmalarında artık kullanılmamaktadır (12-14). Onun yerine, eskiden bu cins içerisinde yer verilen türler, taksonomik olarak artık diğer cinslerin altında tanımlanmaktadır. Yukarıdaki örneklerden hareketle, ileride yapılacak çalışmalarda bu konulara dikkat

edilmesi, ülkemizde araştırmalar arası ve uluslararası düzeyde bir örnek bilimselliğin sağlanması adına büyük önem arz etmektedir.

Tek tırnaklılarda bulunan Anoplocephalidae ailesinde yer alan parazitlerin, dışkı bakısı (flotasyon) yapılan araştırmalarda neredeyse hiç saptanmadığı görülmektedir. Böyle bir sonuç, bu grup parazitlerin endirekt yaşam çemberinde bulunan Oribatid akarların, hayvanların yaşadığı ortamlarda bulunup bulunmamasıyla ilişkili olabileceği gibi, dışkı bakısında kullanılan solüsyon yoğunluklarıyla da ilgili olabilmektedir. Nitekim yoğunluğu yüksek flotasyon sıvılarının kullanımı ile dışkıda yumurta görme olasılığının arttığı bildirilmiştir (15). Dolayısıyla, bu parazitlere yönelik yapılacak çalışmalarda da bu hususun özellikle dikkate alınması gerekmektedir.

Türkiye’de tek tırnaklılarda bulunan protozoonlarla ilgili çalışmalar oldukça eskiye dayanmakla birlikte, asıl yoğun ve sistematik araştırmaların 1990’lı yıllardan sonra yapılmaya başlandığı görülmektedir. Örneğin; atlarda piroplasma enfeksiyonları, Unat ve ark.’na (5) atfen ilk defa 1929 yılında Samuel Aysoy tarafından bildirilmiş olmakla birlikte, takiben bu parazitlerle (Theileria, Babesia) ilgili ilk çalışma 1997 yılında yapılmıştır (16). Sonraki dönemlerde de Piroplasmidae türleri tek tırnaklılarda özellikle atlarda en sık araştırılan parazitler olmuş, bunları sırasıyla Toxoplasma gondii ve Eimeria spp.’ler takip etmiştir. Bu parazitlerle ilgili enfeksiyon oranlarının bazı araştırmalarda %100 olarak saptanmasına rağmen, olguların genelde subklinik enfeksiyonlar şeklinde seyrettiği gözlenmiştir. Bu durum özellikle ölümcül bir potansiyele sahip olan piroplasmid etkenler için önemlidir. Zira bu enfeksiyonların hangi şartlar altında akut hastalığa dönüşeceği veya kronik olarak seyredeceği ile ilgili bilgiler maalesef sınırlıdır. Bu bağlamda bu parazitlere vektörlük yapan kene türleri ve bunların Piroplasmidae enfeksiyonlarının epidemiyolojisindeki rollerinin anlaşılması için detaylı araştırmalara ihtiyaç bulunmaktadır (17).

Moleküler tanı yöntemlerinin gelişmesi ve çeşitlenmesi ile ülkemizde tek tırnaklılarda da özellikle protozoolojik çalışmalarda bu yöntemlerin uygulandığını görmekteyiz. Böylece, klasik tanı yöntemleri ile teşhisleri zor veya mümkün olmayan bazı protozoonlar araştırılabilmekte ve nükleik asit düzeyinde teşhisler ile filogenetik analizler yapılabilir hale gelmiştir. Bu doğrultuda kısa süre önce Türkiye’de atlarda ilk defa Giardia intestinalis saptanmıştır (18). Ayrıca bu modern metodolojiler sayesinde son yıllarda dünya genelinde ve Türkiye’de tek tırnaklılarda daha önce hiç bildirilmemiş parazitler (Theileria annulata, Babesia canis, B. ovis, gibi) tespit edilmiştir (19). Ancak bu etkenlerin tek tırnaklılardaki etkileri ve yine tek tırnaklı hayvanların bu parazitlerin epidemiyolojisindeki rolleri hakkında henüz detaylı bilgiler bulunmamaktadır.

Türkiye’de tek tırnaklılarda bildirilen tüm parazitler arasında sadece Trypanasoma equiperdum, Durin hastalığı (at frengisi) etkeni olarak “İhbarı Mecburi Hayvan Hastalıkları Listesi”nde yer almaktadır (20). Bu parazitle ilgili ülkemizde oldukça az sayıda kayıt olmakla birlikte en kapsamlı veri 2002-2007 yılları arasında 43 ilde 30.000’in üzerinde atta yapılan çalışmada olup, muayene edilen hayvanlarda bu parazite rastlanmamıştır (21).

Diğer memeli evcil hayvanlarda olduğu gibi, tek tırnaklıların da kendilerine özgü veya diğer hayvan gruplarıyla ortak dış parazitleri (artropod) bulunmaktadır. Bunlarla ilgili enfestasyonlar genellikle ilkbahar-yaz aylarında daha sık görülmektedir. Türkiye’de özellikle 2000’li yıllardan önce yapılan çalışmalarda, direkt artropodlara yönelik sistematik bir prevalans çalışması olmadığı gibi, mevcut olanların çoğunda da veriler sadece toplanan artropodların tür tayini yapılarak bırakılmıştır. Tespit edilen dış parazit türlerinin çoğu, Merdivenci (22) ve Unat ve ark. (5) tarafından bildirildiyse de, bu veriler teşhis edilen parazit ile (tarih, yer, genç/olgun, sayı, dağılım) veya incelenen hayvanlar (yaş, cinsiyet, ırk) ile ilgili ayrıntılardan yoksundur (24). Dış parazitlerin cins/tür teşhisleri genellikle morfolojik karakterlerine göre yapılmıştır. 2000’li yıllardan itibaren moleküler tekniklerin geliştirilmesi ve yaygınlaşmasını takiben, moleküler teşhisli artropodolojik araştırmalar da başlamıştır (25). Bu çalışmalar kapsamında dış parazitler genelde helmint veya protozoonlarla beraber araştırılarak bazen birlikte, bazen de ayrıca sunulmuşlardır. Tek bir hayvan türüne göre (örneğin, atlarda) veya birden fazla hayvan türleriyle (örneğin, tek tırnaklılarda) çalışmalar yapılmış ancak çoklu hayvan türleriyle yapılan bazı çalışmalarda bulunan parazit türleri hayvan türlerine göre ayrılmamıştır. Bu doğrultuda, mevcut tüm bildirimlere göre hazırlanan artropod listesi ve ilgili bilgiler tabloda sunulmuştur. Parazit isimleri bildirildiği şekilde yazılmış, eğer güncel bilgilere göre isim değişikliği varsa, güncel ismi parantez içerisinde belirtilmiştir [örneğin; Gasterophilus veterinus (nasalis)]. Tablo 3’te yer alan bazı artropodların (Eulaelaps stabularis, Linyphiidae spp., Reduviidae spp., Coleoptera spp.) atlarda deri muayenesi sırasında tespit edildiği (5,26) ve rüzgar, uçarken konma veya ağaç/çalıdan bulaşma gibi tesadüfi durumlarla hayvanlara bulaştığı düşünülmektedir.


SONUÇ

Türkiye tek tırnaklılarında özellikle helmint parazit yelpazesinin oldukça geniş olduğu görülmektedir. Her ne kadar birçok parazitle ilgili enfeksiyonların subklinik seyirli olduğu bildirilmiş olsa da, uygun şartlar söz konusu olduğunda değişik parazit türlerinin konaklarında yüksek patojenite hatta ölüme neden olabileceği unutulmamalıdır (örneğin; Anoplocephala perfoliata ve Parascaris equorum’da, bağırsak tıkanması ve delinmesi; Piroplasmidae etkenlerinde, yüksek ateş ve iç organ hasarı; değişik artropod türlerinde, alerjik reaksiyonlar ve myiasis, gibi). Diğer taraftan, gelecek yıllarda özellikle küresel ısınmanın etkisinin artacağı varsayımından hareketle, “vektörlerle bulaşan hastalıklar” sayısında ve şiddetinde bir artış riskinden dolayı özellikle artropod enfestasyonlarının tek tırnaklı hayvanlarda da önem kazanacağı öngörülebilir (27). Dolayısıyla, nicelik olarak gerileme eğiliminde olan ülkemiz tek tırnaklı popülasyonunun sağlığının korunmasında, paraziter enfeksiyonların/enfestasyonların zararlarını önlemek/azaltmak için başta hayvan sahipleri ve veteriner hekimlerin bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi büyük önem arz etmektedir.

* Etik

Hakem Değerlendirmesi: Editörler kurulu tarafından değerlendirilmiştir.

* Yazarlık Katkıları

Dizayn: V.Y.Ç., Veri Toplama veya İşleme: V.Y.Ç., A.O.G., Analiz veya Yorumlama: V.Y.Ç., A.O.G., Literatür Arama: V.Y.Ç., A.O.G., Yazan: V.Y.Ç., A.O.G.

Çıkar Çatışması: Yazarlar tarafından çıkar çatışması bildirilmemiştir.

Finansal Destek: Yazarlar tarafından finansal destek almadıkları bildirilmiştir.


Resimler

  1. TÜİK 2020. Türkiye İstatistik Kurumu/Tarım/ Hayvancılık İstatistikleri/ Tür ve ırklarına göre hayvan sayısı/ Diğer Hayvan Sayıları. Erişim: http://www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1002 (erişim tarihi: 17.09.2020)
  2. Yilmaz O, Wilson RT. The domestic livestock resources of Turkey: occurrence and control of diseases of horses, donkeys and mules. J Equine Vet Sci 2013; 33: 1021-30.
  3. Gürler AT, Bolukbaş CS, Acıcı M, Umur S. Check list of the helminths of equines in Turkey. Turkiye Parazitol Derg 2010; 34: 40-4.
  4. Gürelli G. Comparative study of hindgut ciliates in horses, mules and donkeys in Turkey. Glob Vet 2012; 9: 700-5.
  5. Unat EK, Yaşarol Ş, Merdivenci A, editors. Türkiye’nin parazitolojik coğrafyası. İzmir: Ege Üniversitesi Matbaası; 1965.
  6. Dede S, Değer Y, Değer S, Tanritanir P. Plasma levels of zinc, copper, copper/zinc ratio, and activity of carbonic anhydrase in equine piroplasmosis. Biol Trace Elem Res 2008; 125: 41-5.
  7. Deger S, Deger Y, Bicek K, Ozdal N, Gul A. Status of lipid peroxidation, antioxidants, and oxidation products of nitric oxide in equine babesiosis: status of antioxidant and oxidant in equine babesiosis. J Equine Vet Sci 2009; 29: 743-7.
  8. Güleğen E, Çırak VY. Bir at çiftliğinde Bovicola (Damalinia) equi (Linnaeus, 1758) enfestasyonu ve tedavisi. Turkiye Parazitol Derg 2005; 29: 183-4.
  9. Silva PA, Cernea M, Madeira de Carvalho L. Anthelmintic resistance in equine nematodes - a review on the current situation, with emphasis in Europe. Bull Univ Agric Sci Vet Med Cluj Napoca 2019; 76: 130-42.
  10. Corning S. Equine cyathostomins: a review of biology, clinical significance and therapy. Parasit Vectors 2009; 2: 1.
  11. Santos DW, Madeira de Carvalho LM, Molento MB. Identification of third stage larval types of cyathostomins of equids: An improved perspective. Vet Parasitol 2018; 260: 49-52.
  12. Lichtenfels JR, Kharchenko VA, Krecek RC, Gibbons LM. An annotated checklist by genus and species of 93 species level names for 51 recognized species of small strongyles (Nematoda: Strongyloidea: Cyathostominea) of horses, asses and zebras of the World. Vet Parasitol 1998; 79: 65-79.
  13. Lichtenfels JR, Gibbons LM, Krecek RC. Recommended terminology and advances in the systematics of the Cyathostominea (Nematoda: Strongyloidea) of horses. Vet Parasitol 2002; 107: 337-42.
  14. Lichtenfels JR, Kharchenko VA, Dvojnos GM. Illustrated identification keys to strongylid parasites (Strongylidae: Nematoda) of horses, zebras and asses (Equidae). Vet Parasitol 2008; 156: 4-161.
  15. Güleğen E, Girişgin AO, Girişgin O, Cirak VY. Dışkı bakısı sonuçlarına göre spor atlarında Anoplocephalidae enfeksiyonlarının prevalansı. Ankara Univ Vet Fak Derg 2015; 62: 277-81.
  16. İnci A. Gemlik Askeri Harası atlarında Babesia caballi (Nuttall, 1910) ve Babesia equi (Laveran, 1901)’nin mikroskobik muayeneyle saptanması. Turk J Vet Anim Sci 1997; 21: 43-6.
  17. Sevinc F, Maden M, Kumas C, Sevinc M, Derinbay Ekici O. A comparative study on the prevalence of Theileria equi and Babesia caballi infections in horse sub-populations in Turkey. Vet Parasitol 2008; 156: 173-7.
  18. Demircan K, Onder Z, Duzlu O, Yildirim A, Okur M, Ciloglu A, Yetismis G, Inci A. First Molecular Detection and Phylogenetic Analyses of Zoonotic Giardia intestinalis in Horses in Turkey. J Equine Vet Sci 2019; 80: 56-60.
  19. Ozubek S, Aktas M. Genetic diversity and prevalence of piroplasm species in equids from Turkey. Comp Immunol Microbiol Infect Dis 2018; 59: 47-51. 
  20. Resmi Gazete, 2011. İhbarı mecburi hayvan hastalıkları ve bildirimine ilişkin yönetmelik. Resmi gazete sayı: 27823. Erişim: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/01/20110122-4.htm (erişim tarihi: 18.09.2020)
  21. Piskin C, Deniz A, Utuk AE, Balkaya I, Dundar B. Seroprevalance of dourine and equine piroplasmosis in racing, breeding and non-thoroughbred horses in Turkey between the years 2002 and 2007. Proceedings of the 17th International Conference of Racing Analysts and Veterinarians 2008. Antalya, Turkey. pp.265-9.
  22. Merdivenci A. Türkiye zooparazit fonası sistematiği ve parazitolojik bibliyoğrafyası. Türk Vet. Hek. Der. Derg 1958; 7: 7.
  23. Merdivenci A. Türkiye’de son 20 sene (1952-1971) içinde bulduğum parazitler. Türk Biyol Derg 1972; 22: 110-24.
  24. Merdivenci A. Son 30 yıl (1952-1982) içinde Türkiye’de varlığını ilk kez bildirdiğimiz parazitler. Türk Mikrobiyol Cemiyeti Derg 1983; 13: 23-37.
  25. Onder Z, Duzlu O, Yildirim A, Ciloglu A, Okur M, Inci A. Molecular Characterization of the Horn Fly Haematobia irritans Infesting Horses in Central Anatolia Region in Turkey. J Equine Vet Sci 2018; 64: 49-54.
  26. Dik B, Sönmez G, Ekici ÖD, Tekindal MA, İlhan C, Ceylan O, et al. Studies on detection of internal and external parasites of wild horses in Konya province. Selçuk Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi 2019; No: 18401042. Available from: URL: https://www.researchgate.net/project/Studies-on-internal-and-external-parasites-of-wild-horses-in-Konya-province
  27. Onmaz AC, Beutel RG, Schneeberg K, Pavaloiu AN, Komarek A, van den Hoven R. Vectors and vector-borne diseases of horses. Vet Res Commun 2013; 37: 65-81. 
  28. Avcıoğlu H, Güven E, Balkaya İ, Yavuz Ş, Abay U, Akyüz M, et al. Erzurum ilinde yetiştirilen atlarda dışkı bakısı ile tespit edilen parazitler. Turkiye Parazitol Derg 2016; 40: 147-51.
  29. Yiğit M, Akça A, Işık ME, Vatansever Z, Aydın N, Ölmez N, et al. Kars yöresinde atlarda gastrointestinal protozoon ve helmintlerin prevalansı ve helmintlerin prevalansı. 21. Ulusal Parazitoloji Kongresi 28 Eylül-3 Ekim 2019. Çeşme, İzmir; s.380
  30. Toktamis G, Yaman M. The distribution of gastrointestinal helminths in thoroughbred race horses. YYU Vet Fak Derg 2012; 23: 35-9.
  31. Gencay-Topçu EB, İnal S, Barılı Ö, Kuruca N, Umur Ş. Samsun’da nekropsi yapılan iki at ve bir katırda saptanan parazit türleri. I. International Equine Medicine & Training Congress 21-24 March 2019. Samsun, p.115.
  32. Balkaya I, Simsek S. A serological survey of cystic echinococcosis in equids in East of Turkey. Iran J Parasitol 2011; 6: 46-50. 
  33. Ütük AE, Pekkaya S, Kuzugüden F, Balkaya İ, Şimşek S. Türkiye’nin Nevşehir ilindeki atlarda kistik ekinokokkoz seroprevalansı. Etlik Vet Mikrob Derg 2017; 28: 101-4.
  34. Utuk AE, Simsek S. Molecular characterization of the horse isolate of Echinococcus granulosus in Turkey. J Helminthol 2013; 87: 305-8. 
  35. Simsek S, Roinioti E, Eroksuz H. First Report of Echinococcus equinus in a Donkey in Turkey. Korean J Parasitol 2015; 53: 731-5.
  36. Simsek S, Cevik A. First detection and molecular characterization of Echinococcus equinus in a mule in Turkey. Acta Parasitol 2014; 59: 773-7. 
  37. Kozan E, Guzel H. Helminths found by faecal examination in the equine in Afyonkarahisar Region. Kocatepe Vet J 2015; 8: 19-21.
  38. Aypak S. Farklı yetiştirme koşullarında bulunan atlarda helmintolojik araştırma. Animal Health Prod and Hyg 2013; 2: 152-5.
  39. Gencay-Topçu EB, Al-Salihi S, Barılı Ö, Çağatay E. Samsun’da spor atlarında dışkı bakısında tespit edilen helmint türleri. I. International Equine Medicine & Training Congress 21-24 March 2019. Samsun, p.57.
  40. Gokbulut C, Ozuicli M, Aksit D, Aksoz E, Korkut O, Yalcinkaya M, Cirak VY. Comparative plasma and milk dispositions, faecal excretion and efficacy of per os ivermectin and pour-on eprinomectin in horses. J Vet Pharmacol Ther 2016; 39: 584-91. 
  41. Uslu U, Güngör O. Prevalence of helminths in horses raised in Konya province. Eurasian J Vet Sci 2018; 34: 189-93.
  42. Esatgil MU, Efil II. A coprological study of helminth infections of horses in Istanbul, Turkey. Kafkas Univ Vet Fak Derg 2012; 18: 1-6.
  43. Ceylan O, Dik B, Ceylan C, Semassel A, Derinbay Ekici O, Sonmez G. Gastrointestinal helminths detected in wild horses in Konya province, Turkey. Turk J Vet Anim Sci 2020; 44: 662-7.
  44. Cirak VY, Gulegen E. The prevalence of Parascaris equorum of horses in Marmara Region, Turkey. International Equine Parasite Drug Resistance Workshop 31.07-01.08.2008. Copenhagen, Denmark, pp.30-1.
  45. Alibaşoğlu M, Yalçıner Ş. 1933-1961 yılları arasında Ankara ve yöresinde atlarda görülen hastalıklara toplu bir bakış. Ankara Univ Vet Fak Derg 1965; 12: 98-111.
  46. Ozer E, Saki CE, Dundar B. Türkiye’de Tektırnaklılarda bulunan Sarcocystis türleri. Turk J Vet Anim Sci 1995; 19: 177-80.
  47. Deger S, Bicek K, Ozdal N, Oğuz B, Sona A. Sarcosporidiosis in horses in Van border line (Van-Iran Border). Van Vet J 2015; 26: 55-7.
  48. Merdivenci A. Türkiye’de Veteriner parazitoloji tarihi. 1. Basım. İstanbul; 1976.
  49. Oğuz T. Eimeria leuckarti (Flesch, 1883)’in Türkiye atlarında bulunuşuna dair ilk araştırma sonuçları. Ankara Univ Vet Fak Derg 1971; 18: 400-2.
  50. Tınar R, Coskun SZ, Demir S, Akyol V. Prevalence of parasite species in equides in Bursa. 8. International Congress of Parasitology 10-14 October 1994. İzmir, Turkey; p.321
  51. Bakırcı S, Cirak VY, Güleğen E, Karabacak A. Gemlik Askeri Hara atlarında dışkı muayenesiyle saptanan parazitler. Turkiye Parazitol Derg 2004; 28: 35‐7.
  52. Arslan MÖ, Şinasi U. Kars yöresinde at ve eşeklerde bulunan helmint ve Eimeria (Protozoon) türleri. Turkiye Parazitol Derg 1998; 22: 180-4.
  53. Uslu U, Guclu F. Prevalence of endoparasites in horses and donkeys in Turkey. Bull Vet Inst Pulawy 2007; 51: 237-40.
  54. Altaş MG, Gökçen A, Sevgili M, Özkutlu. Şanlıurfa Yöresindeki safkan arap atlarında helmintolojik araştırmalar. 14. Ulusal Parazitoloji Kongresi 18-25 Eylül 2005. İzmir; p.214
  55. Gulegen E, Girisgin O, Girisgin AO, Cirak VY. Eimeria leuckarti infections in sport horses in Northwest Turkey. Berl Munch Tierarztl Wochenschr 2016; 129: 52-5.
  56. Umur S, Acıcı M. A survey on helminth infections of equines in the Central Black Sea region, Turkey. Turk J Vet Anim Sci 2010; 33: 373-8.
  57. Özer E, Küçükerden N. Elazığ ve yöresinde tektırnaklılarda bulunan Eimeria türleri ve helmintler. Turk J Vet Anim Sci 1992; 17: 217-21.
  58. Karaca M, Ayaz E, Tütüncü M, Gül A, Akkan HA. Van yöresi atlarında helmint enfeksiyonlarının yayılışı ve bazı kan parametreleri. YYU Vet Fak Derg 2005; 16: 71-4.
  59. Akçay Ş, Urman HK. Yerli merkeplerin böbreklerinde Coccidie’ler. Coccidiasis renalis. Turk Vet Hek Dern Derg 1953; 86-87: 1164-7.
  60. Taylan Özkan A, Babür C, Dündar B, Pişkin FC. Güneydoğu Anadolu’nun bazı illerinde atlarda Anti- Toxoplasma gondii antikorlarının Sabin Feldman Dye testi ile araştırılması. Etlik Vet Mikrob Derg 2002; 13: 16-8.
  61. Yaman M, Yağcı Ş, Kurt C, Babür C. Adana yöresi atlarında Toxoplasma gondii antikorlarının seroprevalansının saptanması. 15. Ulusal Parazitoloji Kongresi 18-23 Kasım 2007. Kayseri ve Ürgüp; p.206.
  62. Zhou M, Cao S, Sevinc F, Sevinc M, Ceylan O, Liu M, et al. Enzyme-linked immunosorbent assays using recombinant TgSAG2 and NcSAG1 to detect Toxoplasma gondii and Neospora caninum-specific antibodies in domestic animals in Turkey. J Vet Med Sci 2016; 78: 1877-81.
  63. Babur C, Yagcı S, Sert H, Yaman N, Ateş C, Karaer Z. T.C. Sağlık Bakanlığı Refik Saydam Hıfzısıhha Merkez Başkanlığı serum üretim çiftliği atlarında Toxoplasmosis’in serodiagnozu. Etlik Vet Mikrob Derg 1997; 9: 1-5.
  64. Babur C, Cakmak A, Bıyıkoglu G, Piskin FC. Ankara Atatürk Orman Çiftliği Hayvanat Bahçesi vahşi hayvanlarını beslemek için kesilen atlarda Anti-Toxoplasma gondii antikorlarının Sabin-Feldman boya testi ile saptanması. Turkiye Parazitol Derg 1998; 22: 174-6.
  65. Guclu Z, Karaer Z, Babur C, Kılıc S. Investigation of Toxoplasma gondii antibodies in sport horses bred in Ankara province. Turkiye Parazitol Derg 2007; 31: 264-7.
  66. Gazyagci S, Macun HC, Babur C. Investigation of seroprevalence of toxoplasmosis in mares and stallions in Ankara province, Turkey. Iran J Vet Res 2011; 12: 354-6.
  67. Inci A, Babur C, Karaer Z. Gemlik Askeri Harası atlarında Anti-Toxoplasma gondii antikorlarının Sabin-Feldman boya testi ile saptanması. Turkiye Parazitol Derg 1996; 20: 417-9.
  68. Goz Y, Babur C, Aydın A, Kılıc S. Seroprevalence of toxoplasmosis, brucellosis and listeriosis in horses in Hakkari, eastern region of Turkey. Rev Méd Vét 2007; 158: 534-9.
  69. Aslantaş Ö, Babür C, Kılıç S. Kars yöresinde atlarda Bruselloz ve Toksoplazmoz’un seroprevalansı. Etlik Vet Mikrob Derg 2001; 12: 1-7.
  70. Akca A, Babur C, Arslan MO, Gıcık Y, Kara M, Kılıc S. Prevalence of antibodies to Toxoplasma gondii in horses in the province of Kars, Turkey. Vet Med 2004; 49: 9-13.
  71. İnci A, Babür C, Aydın N, Çam Y. Kayseri yöresinde tek tırnaklılarda (at, eşek ve katır) Toxoplasma gondii (Nicolle ve Manceaux, 1908) ve Listeria monocytogenes’in seroprevalansı üzerine araştırmalar. Fırat Univ Sag Bil Derg 2002; 16: 181-5.
  72. Aktas M, Babur C, Koroglu E, Dumanlı N. Sultansuyu tarım işletmesi atlarında Anti-Toxoplasma gondii antikorlarının Sabin-Feldman boya testi ile belirlenmesi. Fırat Univ Sag Bil Derg 1999; 13: 89-91.
  73. Karatepe B, Babur C, Karatepe M, Kılıc S. Seroprevalence of toxoplasmosis in horses in Niğde province of Turkey. Trop Anim Health Prod 2009; 42: 385-9.
  74. Sevgili M, Babür C, Gökçen A, Nalbantoğlu S. Şanlıurfa yöresinde safkan Arap kısraklarda Toxoplasma gondii (Nicolle ve Manceaux, 1908) seroprevalansının Sabin-Feldman boya testi ile saptanması. Fırat Univ Sag Bil Derg 2004; 18: 21-3.
  75. Akkan HA, Tutuncu M, Karaca M, Ciftci İH, Yüksek N, Agaoglu Z. Van yöresinde atlarda Toxoplasma gondii’nin seroprevalansı. YYU Vet Fak Derg 2001; 12: 43-4.
  76. Zeybek H, Dundar B, Altıntaş K, Gungor C. Tek tırnaklı hayvanlarda Toxoplasmosis’sin seroprevalansı. Turkiye Parazitol Derg 1998; 22: 424-7.
  77. Weiland G, Dalchow H. Toxoplasma Infektionen bei Haustieren in der Türkei (serologische Untersuchungen in Sabin-Feldman test). Berl Munch Tierarztl Wochenschr 1970; 83: 65-8.
  78. Balkaya I, Babur C, Celebi, Utuk AE. Seroprevalence of Toxoplasmosis in donkeys in Eastern Turkey. Refu Vet 2011; 66: 39-42.
  79. Sevgili M, Şahin T, Çimtay İ, Çetin H, Keskin O, Gökçen A. Şanlıurfa yöresi safkan Arap kısraklarında Neospora caninum antikorlarının belirlenmesi. YYU Vet Fak Derg 2003; 14: 15-7.
  80. Kilbas ZG, Adanir R, Avcioglu H. Seroprevalence of Neospora caninum in racehorses in Ankara, Turkey. Acta Parasitol 2008; 53: 315-6.
  81. Karatepe M, Karatepe B. Niğde yöresinde atlarda Neospora spp. seroprevalansının araştırılması. Kafkas Univ Vet Fak Derg 2012; 18: A39-A42.
  82. Özcan HC. Ankara civarında evcil hayvanlarda görülen Piroplazmoz vakaları ve tedavileri üzerinde araştırmalar (Tez). Ankara: Ankara Üniversitesi. 1961.
  83. Balkaya I, Erdogmuş SZ. Prevalence of Babesia equi and Babesia caballi in horses by serological methods in the Mediterranean sea and the Black sea regions of Turkey. J Anim Vet Adv 2006; 5: 168-71.
  84. Kurt C, Yaman M. Adana yöresi atlarında Babesia equi ve Babesia caballi’nin yayılışının mikroskobik ve serolojik (cELISA) yöntemlerle araştırılması. YYU Vet Fak Derg 2012; 23: 1-4.
  85. Deniz A, Piskin C, Balkaya I, Dündar B, Karaer Z, Cakmak A, et al. Türkiye’de atlarda Babesia etkenlerinin saptanmasında PCR tekniğinin uygulanması. Hayvan Sağlığı Araştırmaları Program Değerlendirme Toplantısı 25-28 Şubat 2008. Antalya. pp. 186-200.
  86. Güçlü HZ, Karaer KZ. Ankara yöresinde sportif ve gösteri amaçli yetiştirilen atlarda Babesia caballi (Nuttall, 1910) ve Theileria equi (syn. Babesia equi, Laveran, 1901)’nin yayılışının polimeraz zincir reaksiyonu ile araştırılması. Turkiye Parazitol Derg 2007; 31: 89-93.
  87. Sarı B, Kırmızıgul AH, Deniz A, Tascı GT. Kars ve Ardahan yöresinde kış mevsiminde atlarda Babesia caballi ve Theileria equi ’nin seroprevalansı. Kafkas Üniv Vet Fak Derg 2010; 16: 657-61.
  88. Kizilarslan F, Yildirim A, Duzlu O, Inci A, Onder Z, Ciloglu A. Molecular detection and characterization of Theileria equi and Babesia caballi in horses (Equus ferus caballus) in Turkey. J Equine Vet Sci 2015; 35: 830-5.
  89. Balkaya I, Erdogmuş SZ. Investigation of prevalence of Babesia equi (Laveran, 1901) and Babesia caballi (Nuttall, 1910) in horses by serological methods in Elazığ and Malatya province. Fırat Univ Sag Bil Derg 2006; 20: 61-3.
  90. Guven E, Avcıoglu H, Deniz A, Balkaya I, Abay U, Yavuz S, et al. Prevalence and molecular characterization of Theileria equi and Babesia caballi in jereed horses in Erzurum, Turkey. Acta Parasitol 2017; 62: 207-13.
  91. Inci A. Kayseri yöresinde tek tırnaklılarda Babesia equi (Laveran, 1901) ve Babesia caballi (Nuttall, 1910) yaygınlığının mikroskopik muayeneyle araştırılması. Fırat Univ Sag Bil Derg 2002; 16: 85-8.
  92. Aktaş M, Dumanlı N. Malatya Sultansuyu Tarım İşletmesi atlarında subklinik Babesia equi (Laveran 1901) ve Babesia caballi (Nuttall, 1910) enfeksiyonları. Turkiye Parazitol Derg 2000; 24: 55-6.
  93. Akkoyun Z, Oguz B. Seroprevalence of Theileria equi and Babesia caballi in horses of Mus provice, Turkey. Alex J Vet Sci 2019; 60: 22-9.
  94. Karatepe B, Karatepe M, Cakmak A, Karaer Z, Ergün G. Investigation of seroprevalence of Theileria equi and Babesia caballi in horses in Nigde province, Turkey. Trop Anim Health Prod. 2009; 41: 109-13. 
  95. Deniz A, Piskin C, Balkaya I, Dündar B. Türkiye’de atlarda Babesia caballi ve Theileria equi’nin seroprevalansı. 15. Ulusal Parazitoloji Kongresi 18-23 Kasım 2007. Kayseri ve Ürgüp; s.164.
  96. Acici M, Umur S, Guvenc T, Arslan HH, Kurt M. Seroprevalence of equine babesiosis in the Black Sea region of Turkey. Parasitol Int 2008; 57: 198-200.
  97.  Akkan HA, Karaca M, Tutuncu M, Deger S, Keles I, Agaoglu Z. Serologic and microscopic studies on babesiosis in horses in the Eastern border of Turkey. J Equine Vet Sci 2003; 23: 181-3.
  98. Erdoğmus SZ. Marmara ve Ege bölgesinde atlarda Babesia equi (Laveran, 1901) ve Babesia caballi (Nuttall, 1910)’nin yayılışının serolojik yöntemlerle araştırılması. XIV. Ulusal Parazitoloji Kongresi 18-25 Eylül 2005. İzmir; p.265
  99. Balkaya I, Utuk AE, Piskin FC. Prevalence of Theileria equi and Babesia caballi in donkeys from eastern Turkey in winter season. Pak Vet J 2010; 30: 245-6.
  100. Oncel T, Vural G, Gicik Y, Arslan MO. Detection of Babesia (Theileria) equi (Laveran, 1901) in horses in the Kars province of Turkey. Turkiye Parazitol Derg 2007; 31: 170-2.
  101. Dik B, Ceylan O, Ceylan C, Tekindal MA, Semassel A, Sönmez G, et al. Ectoparasites of feral horses [Equus ferus caballus (Linnaeus., 1758)] on Karadağ Mountain, Karaman, Turkey. J Parasit Dis 2020; 44: 590-6. 
  102. Oytun HŞ. Tıbbi Entomoloji. 2. Baskı. Ankara: Ankara Üniversitesi Tıp Fak. Yayınları, Güzel İzmir Matbaası; 1961.
  103. Dik B, Erdem İ, Zerek A, Karagöz M, Yaman M. The first case of Bovicola (Werneckiella) ocellatus (Piaget, 1880) (Phthiraptera: Ischnocera: Trichodectidae) on a donkey (Equus asinus Linnaeus, 1758) in Turkey. Ankara Üniv Vet Fak Derg 2020; 67: 205-8.
  104. Akün RŞ. Ankara ve civarındaki atların otopsilerinde rastlanan Gasterophilus sürfelerinden mütevellit mide hastalıklarının çokluğu ve neticeleri (Myiasis ventriculi). Ankara Yüksek Ziraat Ens. Çalışmaları 1943; 129: 45.
  105. Gökçen A, Sevgili M, Altaş MG, Çamkerten İ. Presence of Gasterophilus species in Arabian horses in Sanliurfa region. Turkiye Parazitol Derg 2008; 32: 337-9.
  106. Özdal N, Biçek K, Orunç Ö, Değer S. Presence of Gasterophilus species in horses in Van region. YYU Vet Fak Derg 2010; 21: 87-90.
  107. Çiçek H, Gönenç B, Kozan E, Karaer Z. Ankara yöresinde eşeklerde saptanan Gasterophilus türleri. 14. Ulusal Parazitoloji Kongresi; 18-25 Eylül 2005, İzmir. p. 223.
  108. Pamukçu AM, Mimioğlu M. Merkeplerde görülen endoparazitler ve bunların kandaki eosinophil leucosyte’lerle olan münasebetleri. Ankara Üniv Vet Fak Derg 1956; 2: 141-65.
  109. Coşkun ŞZ, Tınar R, Akyol ÇV, Özdemir T. Atlarda bağırsak nematodları ve Gasterophilus spp. larvalarına Neguvon’un etkisi. Turkiye Parazitol Derg 1995; 19: 140-4.
  110. Tınar R, Coşkun Ş, Aydın L, Çırak V, Demirel M. Bursa orijinli atlarda saptanan parazitler. Uludağ Üniv Vet Fak Derg 1994; 1-2-3: 11-6.
  111. İça A, Yıldırım A. Ankara hayvanat bahçesinde kesimi yapılan tek tırnaklılarda Gasterophilus türlerinin yayılışı. Erciyes Üniv Vet Fak Derg 2005; 2: 5-8.
  112. Sayin F, Mimioglu M. Türkiye’de tek tırnaklılarda bulunan Gasterophilus türleri üzerine araştırmalar. Ankara Üniv Vet Fak Derg 1968; 14: 75-91.
  113. Hakkı H. Rhinoestrus purpureus’un husule getirdiği bir oculomyiase vak’ası. Türk Oftalmoloji Gazetesi 1931; 1: 721-3.
  114. Sayın F. Some observations on Rhinoestrus purpureus infestation of horses in Turkey and its control with Neguvon. Ankara Univ Vet Fak Derg 1967; 14: 162-9.
  115. Neveu-Lemaire M. Traité d’entomologie médicale et vétérinaire (No. 595.7 NEVt); 1938.
  116. Mimioğlu M, Yarar MT. Türkiye’de ilk Amblyomma variegatum (Fabricius 1794) olayı. Ankara Üniv Vet Fak Derg 1961; 8: 239-40.
  117. Oytun HŞ. İnsan ve ehil hayvanlarda uyuz ve mücadelesi. Ankara: A. Kıral Basımevi; 1942.
  118. Ural K, Ulutas B, Kar S. Eprinomectin treatment of psoroptic mange in hunter/jumper and dressage horses: a prospective, randomized, double-blinded, placebo-controlled clinical trial. Vet Parasitol 2008; 156: 353-7.