ÖZ
Amaç
Uyuz, yoğun kaşıntı ile karakterize bulaşıcı bir deri enfestasyonudur. Bu çalışmada uyuzun klinik özelliklerini ve uyuzun yaşam kalitesine etkisini ve tedaviyle yaşam kalitesindeki değişimi değerlendirmeyi amaçladık.
Yöntemler
Bu prospektif, kesitsel çalışmaya klasik uyuzlu 40 erişkin hasta dahil edildi. Hastaların detaylı deri muayeneleri yapıldı. Uyuzlu hastalarda yaşam kalitesini değerlendirmek için dermatolojik yaşam kalite indeksi (DYKİ) kullanıldı. Gece kaşıntısı ve kaşıntı ilişkili uyku bozukluğunun şiddeti vizüel analog skala (VAS) kullanılarak incelendi. Hastaların VAS düzeyleri ve DYKİ skorları başlangıçta (0. hafta) ve tedaviden sonra (2. ve 4. hafta) değerlendirildi.
Bulgular
Hastalarda en sık görülen lezyon tünel (%100) idi, bunu papül (%97,5), krutlu papül (%85) ve ekskoriasyon (%77,5) izliyordu. Lezyonların en sık görüldüğü bölge karın (%90) olup, bunu eller (%87,5) ve ön kol (%85) takip ediyordu. Hastaların %75’inin yaşam kalitesinin orta ila çok fazla etkilendiği belirlendi. Tedavi sonrası hastaların ortalama DYKİ skorlarında tedavi öncesine göre anlamlı iyileşme saptandı (p<0,001, 0. hafta: 11,50±7,81, 2. hafta: 5,50±4,68, 4. hafta: 1,05±2,08). Hastaların gece kaşıntısı ve kaşıntı ilişkili uyku bozukluğu için başlangıç ortalama VAS değerleri sırasıyla 7,22±2,80 ve 6,30±3,60 idi. Bu değerlerde 2. ve 4. haftada istatistiksel olarak anlamlı iyileşme saptandı (p<0.001). Hastaların 39’una %10 sülfürlü merhem verildi (3 ardışık gün) ve bu hastaların 35’i (%89,7) iyileşti.
Sonuç
Uyuz, hastaların büyük çoğunluğunda yaşam kalitesi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Sülfür, uyuz için etkili bir tedavi seçeneğidir.